24 Ağustos 2016 Çarşamba

SALAVATIN ÖNEMİ VE HAKİKATİ



     Peygamber efendimiz'e salavat getirmek, onun ruhuna dua okumak, bir nevi onun ile ruhani irtibat kurmak peygamber aşıklarının yüreğinin cilasıdır.Peygamberimize salavat okumak ,hem kur'an- kerim ile emredilmiş hem de peygamber efendimiz tarafından tasdik ve tavsiye edilerek, yine peygamberimizce bize salavatın adabı gösterilmiş ve faydalarından bahsedilmiştir.

     Her müslümanın hayatında en az bir defa salavat getirmesi farzdır.Bunun dışında peygamber efendimizin adı her anıldığında da salavat getirmek peygamberimiz tarafından bize emredilmiştir.Hadis-i şeriflerde "İnsanların en cimrisi adım anıldığı yerde bana salavat okumayandır" , "Cebrail(aleyhisselam) sen peygamber olarak bir insanın yanında anıldığın halde sana salavat okumayana yazıklar olsun! Burnu yerde sürtsün ! dedi.Bende amin dedim." diye bize ikaz edilmiştir.

     إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا
İnnallâhe ve melâiketehu yusallûne alân nebiyyi, yâ eyyuhâllezîne âmenû sallû aleyhi

 ve sellimû teslîmâ(teslîmen).
  Kur'an-kerim Ahzap suresinde, Allah teala : Muhakkak ki Allah ve melekleri peygambere salat ederler, ey iman edenler sizde ona salat edin ve tüm içtenlikle selam edin .
  Diye bütün müminlere peygamberimize salat ve selam etmeyi emretmiştir.Bu ayette Allah'ın peygamberimize salat etmesi onun mertebesini daima yükseltip ona manevi nimetler sunması, meleklerin salat etmesi peygamberimize salavat okumaları, müminlerin salat ve selam etmeleri de salavat okumalarıdır.

   Kalbinde Hz.Muhammed(sallallahu aleyhi ve sellem)'in muhabbetini taşıyan her müslüman, peygamber efendimiz ile aynı zamanda yaşamış, ona ikram etmiş ve onu desteklemiş olmayı ister.Hatta bazı müslümanlar keşke peygamber efendimizin zamanında yaşasaydım da şöyle şöyle ona yardım etseydim, onu görseydim,onunla muhattap olsaydım derler.Ancak hikmet-i ilahi gereği ,Allah bizi bu ahir zamanda müslüman olarak görmeyi murad etmiş ve bizleri seçerek bu zamanın müslümanlarından eylemiştir.(Allah son nefese kadar islamda daim eylesin.)
   İşte bu zamanda dahi Allah, rahmeti ile müminlere peygamberleri ile irtibat kurma nevinden bir nimet bahşetmiş ve üstelik bu nimete hürmet edene de hudutsuz mükafat vaad etmiştir.

    Müminin salavat okuması peygamber efendimize, onun aline ve ashabına dua etmesidir.Bu dualar ve selamlar peygamberimiz kabrinde iken de peygamberimize ulaşır ve o da bizim selamımızı alır, ona ettiğimiz duadan, gönderdiğimiz selamdan memnun olur.Peygamberimizin kabrinde diri olduğuna ve gönderilen selamları aldığına dair hadisler çok sayıda ve birbirlerini kuvvetlendirir niteliktedir.Hususi olarak ümmetinin salavatlarını peygamberimizin ruhuna ileten melekler vardır ve kişinin ihlasına göre yakinen peygamberimize kimin salavat okuduğunu, suretini, sesini de bildirirler.Bunlar islamda esası olan, hadislerle ve ayetlerle tasdik edilen gerçeklerdir.

"Günlerinizin en üstünü Cuma günüdür. O gün bana çok salât ve selâm getirin. Çünkü sizin salât ve selâmlarınız bana sunulur."

"Kabrimi bayram yerine çevirmeyin. Bana salât ve selâm edin. Çünkü nerede olsanız salât ve selâmınız bana ulaşır."

"Yeryüzünde Allah’ın seyyah melekleri vardır; ümmetimin selâmlarını bana ulaştırırlar."

       
                                                Salavatın Mükafatı

     Hz.Muhammed(sallallahu aleyhi ve sellem)'in Allah katındaki değeri çoktur, aynı şekilde Allah ,onun resulüne kıymet verene de çok değer verir.Amellerin en üstünü Allah için sevmek ve Allah için nefret etmektir.Allah onun sevdiklerini seveni,onlara faydalı olanı da sever.
    Sevginin alameti de sevdiğini çok zikretmektir.Salavat ile peygambere dua etmenin ,onu anmanın faydası, hem bu dünyada hem de ahirette insanı bulur.

     Hz.Abbas'(radiyallahu anh) bir gün rüyasında Ebu Leheb'i ölümünün ardından görür ve ona halini sorar.Ebu leheb der ki: Ben aranızdan ayrıldığımdan beri hiç rahat etmedim,hiç hayır görmedim ancak ne var ki her pazartesi gecesi azap içerisinde olsam da bana parmağım vasıtasıyla su içirilmektedir.Çünkü ben pazartesi gecesi Abdullah'ın oğlu doğduğunda onun için çok sevinmiş ve onun haberini getiren Süveybe'yi azad etmiştim.
     Bu rüya peygamberimize anlatılmış ve peygamberimiz bu rüyaya itiraz etmemiştir, rüya sahihtir.Sırf peygamberimizin doğumuna duyduğu sevinç, ona çok kötü biri bile olsa fayda vermiştir.
     Bu durum bize o kadar büyük bir müjde ve Habibullah'ı sevmeye, ona salavat okumaya o kadar büyük bir işarettir ki, Ebu Leheb gibi bir islam düşmanına, kur'an da üzerine zem edilmiş bir kafire dahi cehnnemde fayda veren bu irtibat, ya Hz.Muhammed(sallallahu aleyhi ve sellem)'in aşkıyla yanan bir kalbin, ona çokça salavat okuyan bir ağzın sahibine, bir müslümana ne tür bir mükafatı icab eder, gerektirir ?
    Peygamberimizi seven, ona salavat okuyan müslümanın ahirette göreceği mükafat çok büyüktür.Hadis-i şeriflerde peygamberimiz "Bana kıyamet günü en yakın olanınız, üzerime en çok salavat okuyanınızdır." "Bana bir kere salat edene Allah on defa salat eder" buyurmuştur.Daha bunlar gibi bir çok müjde peygamber efendimiz tarafından bize söylenmiştir.
   Kişi kendisine dua etmek yerine peygamberimize salavat okusa, tövbe niyetiyle salavat okusa gayesi hasıl olur, günahları affolur. Salavatın böyle faydalarının olduğuna şahitlik eden bir çok kıssa, mübarek kişiler tarafından görülen bir çok rüya ve yaşanan bir çok olay vardır.
    Übey-İbn Ka'b(radiyallahu anh) peygamberimize " Ey Allah'ın resulü ben sana çok salavat okuyorum, duamın ne kadarını salavata ayırayım ?" diye sorduğunda peygamberimiz "dilediğin kadarını" diye cevap vermiştir.Ardından sahabi "dörtte bir" dediğinde peygamberimiz "dilediğin kadar ama arttırsan daha iyi" diye cevaplamıştır.Ardından "ikide biri" dediğinde peygamberimiz yine aynı cevabı vermiş fakat en son "duamın tamamını sana ayırayım" teklifine karşılık peygamberimiz"o zaman Allah senin bütün sıkıntılarını giderir ve bütün günahlarını bağışlar" buyurmuştur.
         

                                                         Salavatın Usulü

         
Geçmişten bu güne islam alimleri tarafından derlenmiş veya bazı Allah dostlarına ilham olan bir sürü salavat çeşidi bulunmaktadır.Bunların hepsi farklı usüllerde ve büyüklük, çokluk ifadeleri ile peygamberimize salat ve selam etmektedirler.Şifa salavatı, salavat-ı tefriciye, salavat-ı fatih gibi birçok çeşit salat ve selam bulunmaktadır.Bunlar peygamber efendimizin öğrettiği salavat usulüne uygun olan dualardır ve okunmaları faydalıdır.
        Peygamberimizin öğrettiği salli barik duaları diye namazda okuduğumuz dualarda birer salavattır.Salavatın usulünde hem peygamberimize hemde onun aline ve ashabına dua okumak vardır.Bu usule uygun olarak kişi gönlünden geçirdiği güzel sözler ile dahi peygambere salavat okuyabilir.En kısa şekli ile "Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala ali seyyidina muhammed" diye dua edilebilir.Bunların da kaynağı yine Allah resulüdür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder